Küçük yerleşim yerlerinde belediyecilik, yalnızca yol yapmak, park düzenlemek veya çöp toplamak değildir; aynı zamanda o bölgenin kimliğini, kültürünü ve ortak ruhunu inşa etmektir.
Türkiye’nin dört bir yanında büyük büyük laflar edilir…
Mega projeler, milyarlık ihaleler, dev açılışlar…
Ama küçük bir ilçede atılan bir doğru adım, bazen milyonlarca liralık yatırımdan daha kıymetlidir.
Çünkü o doğru adım, doğrudan halkın hayatına dokunur.
İşte Lapseki…
Çanakkale’nin incisi.
Boğaz’a gülümseyen mütevazı bir ilçe…
Tarihiyle, doğasıyla, boğazın en naif kıyısı.
Geçmişte “küçük yer” olmanın kaderini yaşayan, biraz ihmal edilmiş, biraz göz ardı edilmiş bir ilçeydi.
Ama bugünlerde öyle bir dönüşüm yaşıyor ki,
sadece sahili değil, kaderi de güzelleşiyor.
Ve bu dönüşümün adı: Başkan Atilla Öztürk.
Eskiden Lapseki dendiğinde akla bir durak yeri gelirdi.
Şimdi bir soluklanma yeri değil, bir yaşam merkezi…
Çünkü Başkan Atilla Öztürk, “küçük ilçe” bahanelerine sığınmadı.
Aksine “büyümek için önce gönüllere dokunmak gerek” dedi.
Ve öyle de yaptı.
Lapseki’de artık yollar yürünebilir.
Kordon düzenlendi, altyapı yenilendi.
Sadece taş döşenmedi…
Gönüllere umut döşendi.
Sahiller halkla buluştu..
20 günde halk plajı kuruldu, 3 günde doldu taştı.
Ama asıl önemli olan; kültüre, üretime ve kadına verilen değer…
“Kadınlar Konağı” açıldı.
Şeftali ve kiraz sadece dalda değil, festivalde de çiçek açtı.
El emeği “Sanat Sokağı”yla taçlandı.
Kadın üretti, belediye destekledi.
Yeni doğan her bebeğe “hoş geldin” ziyareti yapılıyor bu ilçede.
Kordon, Lapseki’nin yeni sosyal kalbi oldu.
Geceleri yürüyüş yapan gençlerden sabah sporuna çıkan emeklilere kadar herkesin rotası değişti.
Lapseki sahiline yapılan halk plajı ise sadece bir yaz projesi değil vatandaşa nefes aldıran bir proje oldu.
Ve festival ruhu…
Kiraz ve şeftali ağaçlarının meyvesi artık sadece bahçede değil, festival alanlarında da taçlanıyor.
Üretici kazanıyor, halk eğleniyor, Lapseki tanınıyor.
Tarım sadece toprakta değil, sahnede de değer buluyor.
İnşaat Mühendisi olan Başkan Atilla Öztürk siyasetçiden önce bir Lapseki sevdalısı.
“Her evin zilini çaldık” diyor.
Çünkü yönetmek için önce dinlemek gerekiyor.
Lapseki de sokakta bir çocuğa “başkan kim” diye sorun,
aldığınız yanıt Atilla’dır…
Çünkü çocuklar samimiyeti hisseder.
Lapseki artık sadece bir boğaz ilçesi değil…
Kültürün, üretimin, halkla iç içe hizmetin merkezi.
Bazen büyük işler, küçük yerlerde sessizce yapılır.
İşte Lapseki’de olan tam da budur.
Bu sessiz devrimi yazmak da, görmek de, kıymet bilmek de bizim işimiz.
Emeği geçen herkese alkış,
Başkan Atilla Öztürk’e ise özel bir teşekkür...
Çünkü bu ülkede hâlâ iyi şeyler oluyor.
Ve biz iyi şeyleri yazmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.
