Dün gece Fenerbahçe'nin kazanmasına rağmen hâlâ çözülmemiş birçok sorunu ve Başakşehir'in dramatik düşüşünü gözler önüne serdi.
Jose Mourinho'nun taktik tercihleri, kadro seçimleri ve oyun anlayışı, taraftarın kafasında daha da büyük soru işaretleri oluştururken, Başakşehir'in savunması ise adeta bir hayal kırıklığıydı.
Mourinho'nun Değişmez Değişkenleri: İstikrarsızlık ve Sır Perdesi
Mourinho, Fenerbahçe'de 33 maç geride kalmasına rağmen hâlâ "ideal 11"ini bulabilmiş değil. Dzeko ve Tadic gibi yıldızların etkisiz kaldığı bir maçta, takımı ayakta tutan isimler, Skriniar ve Amrabat oldu. Peki ya Oğuz Aydın, İrfan Can Kahveci ve Kostic neden bu kadar az şans buluyor? Özellikle İrfan Can'ın sürekli göz ardı edilmesi, Mourinho'nun bazı oyuncularla olan iletişim sorununu akıllara getiriyor.
Bir diğer ilginç nokta, Mourinho'nun "keşfim" diyerek övündüğü Yusuf Akçiçek'in neden sahada yer bulamadığı. Eğer genç yeteneklere şans verilmeyecekse, bu kadar övgü neden? Fenerbahçe'nin tempolu ve dinamik bir oyun kuramamasının arkasında, teknik direktörün sürekli değişen kadrosu ve oyun düzeninin olmaması yatıyor.
Gelelim Başakşehir'e... Düşük tempolu, etkisiz bir Fenerbahçe karşısında 4 gol yemek, Çağdaş Atan'ın takımında ciddi bir savunma ve motivasyon sorunu olduğunu gösterdi. Nerede o eski disiplinli, organize Başakşehir? Takım, adeta bir kimlik krizinde.
Sonuç: Kazanmak Yetmez, İnandırmak Gerek
Fenerbahçe, tecrübeli oyuncularıyla kritik pozisyonlarda fark yaratarak üç puanı aldı. Mourinho'nun artık yeni sezonda kadro istikrarını sağlaması ve genç yeteneklere şans vermesi gerekiyor.
Futbol, sadece kazanmak değil, aynı zamanda inandırmaktır. Mourinho ve Çağdaş Atan'ın bu gerçeği ne zaman idrak edeceği ise merak konusu...